Donald Trump, 20 Ocak 2017'de ABD’nin 45. Başkanı olarak göreve başlamasının ardından ilk 100 günü tamamladı. Bu süre zarfında Trump, birçok politikasını uygulamakla kalmayıp, Amerikan halkının ve dünya kamuoyunun dikkatini çeken tartışmalı kararlara imza attı. Ekonomik, sosyal ve dış politika alanlarındaki bu icraatlar, Trump’ın iktidarındaki temel yönelimleri ve stratejileri hakkında önemli ipuçları sunuyor. Peki, Trump’ın ilk 100 gününde hangi önemli adımlar atıldı? İşte detaylar...
Trump, başkanlık koltuğuna otar otmaz, ekonomik büyümeyi teşvik etme vaadiyle çeşitli reformlara girişti. İlk olarak, Kamu Harcamaları ve Vergi Reformu konusundaki planlarını ortaya koyarak, özellikle şirketlere yönelik vergi indirimleri ile dikkat çekti. Hedefi, ABD'deki ekonomik büyümeyi desteklemek ve istihdamı artırmaktı. Trump yönetimi, düşük vergi oranlarının yeni yatırımları teşvik edeceğini savundu. Bu bağlamda, %35 olan kurumlar vergisinin %20’ye indirilmesi önerildi. Eleştirmenler, bu durumun federal geliri azaltacağı ve sosyal hizmetlerin finansmanını zarara uğratabileceğini dile getirse de, Trump’ın destekçileri bu değişikliklerin ABD’nin global ekonomideki rekabet gücünü arttıracağı görüşünde birleşti.
Trump ayrıca, enerji sektörüne yönelik önemli adımlar attı. Özellikle kömür ve petrol endüstrisini yeniden canlandırmayı amaçlayan yasaların ve düzenlemelerin kaldırılması, çevresel etkiler konusunda tartışmalara yol açtı. Keystone XL ve Dakota Access petrol boru hatlarının inşası için onay verilmesi, Trump’ın enerji politikalarının temel taşlarından birini oluşturdu. Başkan, bu projelerin binlerce iş imkanı yaratacağını savundu.
Trump’ın dış politika konusundaki ilk 100 gündeki hamleleri, hem destekçileri hem de muhalifleri arasında ciddi tartışmalara neden oldu. Yönetimi, eski Başkan Obama’nın stratejilerine karşı bir dizi radikal değişiklik gerçekleştirdi. Trump, Kuzey Kore’ye karşı sert bir tutum izleyerek, “ateş ve öfke” sözüyle Pyongyang yönetimine karşı baskı uyguladı. Bu durum, Kuzey Kore’nin nükleer silah programının uluslararası düzeyde yeniden gündeme gelmesine yol açtı. Aynı zamanda, Trump’ın NATO müttefikleri ile ilişkilerini sorgulaması ve daha fazla mali yükümlülük talep etmesi, geleneksel müttefiklerde şaşkınlık ve endişe yarattı. Bu tarz bir yaklaşım, Amerika'nın dış politikada iki yüzlülükten uzak, daha 'Amerika Önce' anlayışını benimsemekte olduğuna dair bir işaret olarak yorumlandı.
Orta Doğu’ndaki gelişmeler de Trump’ın dış politika açısından önemli bir başlık oldu. Başkan, Suriye’de kimyasal silah kullanımına karşı gerçekleştirilen hava saldırıları ile dikkat çekti. Bu eylemin, Trump’ın ilk büyük askeri müdahalesi olması açısından tarihi bir önemi vardı. Bazı analistler, bu tür askeri eylemlerin Trump’ın içerdeki eleştirileri azaltma çabası olarak değerlendirdi. Aynı zamanda, Trump’ın bu tür sert dış politika adımları, onun iktidar gücünü pekiştirmeyi amaçladığına yönelik yorumları beraberinde getirdi.
Sonuç olarak, Donald Trump’ın ilk 100 gününde attığı adımlar ve yaptığı icraatlar, pek çok alanda derin etkilere yol açtı. Ekonomik reformlar ve dış politikadaki sert duruş, hem destekçilerinin hem de muhaliflerinin dikkatini çekerken, Amerika’nın global konumunu nasıl etkilediği ise ilerleyen dönemde daha da netlik kazanacak. Trump’ın bu dönemi, başkanlık tarihine damga vuracak olaylarla dolu bir geçiş süreci olarak kaydedilecektir. İlk 100 günde gerçekleşen bu gelişmeler, Trump’ın yönetim felsefesinin nüvelerini de gözler önüne seriyor. Zamanla, bu icraatların ABD ve dünya üzerindeki etkileri daha belirgin hale gelecektir.