Ülkemizde aile içi şiddet konuları, toplumun gündeminde ülkemizin en önemli sorunları arasında yer almakta. Son dönemde medyaya yansıyan olaylar, bu sorunun ne denli kritik noktaya geldiğini gözler önüne seriyor. Özellikle çocuklara yönelik şiddet ve istismar vakaları, her geçen gün artarak devam ediyor. Son günlerde meydana gelen bir olay, bu konudaki endişeleri bir kez daha artırdı. 4 yaşındaki bir çocuğa, annesi ve babası tarafından uygulanan şiddet, kamuoyunu derinden sarstı.
Olay, geçtiğimiz hafta bir şehirde yaşandı. Çocuk, evde ailesi ile birlikte bulunduğu sırada, ailesinin kendisine karşı fiziksel şiddet uyguladığını kazara gören bir komşu tarafından fark edildi. Gözleriyle şiddeti gören komşu, hemen durumu yetkililere bildirdi. Çocuğa yönelik şiddet iddiaları doğrultusunda, güvenlik güçleri harekete geçti. Çocuğun ifadesi alındı ve yapılan incelemelerde fiziksel izlere rastlandı. Bu durum, aile içindeki sorunların daha da derinleştiğini ortaya koydu.
Ailece yaşanan vakaların ardında yatan sebepler pek çok farklı yönden ele alınabilirken, toplumun sosyal yapısındaki bozulmalara ve ailevi çatışmalara dikkat çekiliyor. Çocukların, küçük yaşta maruz kaldıkları fiziksel ve psikolojik şiddet, uzun dönemde büyük bir travmaya dönüşebilir. Uzmanlar, ebeveynlerin psikolojik durumlarının da bu tür olaylarda etkili olduğunu ifade ediyor. Uygulanan şiddetin, korku ve kontrol mekanizması adına bir ifade biçimi olduğu düşünülüyor. Bu durum, ailenin bireyleri arasında sağlıklı bir iletişim kurulamamasının sonucudur.
Yaşanan bu olay, yalnızca çocuğu değil, toplumun genelini derinden etkileyen bir durumdur. Aile içindeki şiddet, birçok çocuk için bir travma kaynağı olurken, aynı zamanda toplumun geleceği olan bu çocukların sağlıklı yetişmesi açısından da büyük bir tehlike arz ediyor. Dolayısıyla bu tür olayların yaşanmaması adına farkındalık yaratmak ve eğitici programların başlatılması gerekmektedir.
Olayın ardından, çocuğun durumu sosyal hizmetler tarafından takip edilmeye alındı ve annesi ile babası hakkında hukuki sürecin başlatıldığı öğrenildi. İçeride onlara karşı ciddi bir soruşturma yürütülüyor. Bu tür vakaların önlenmesi ve gereken önlemlerin alınması için, aile içindeki şiddet konularında toplumun bilinçlendirilmesi oldukça önemlidir. Çocukların güven içinde bir yaşam sürdürmesi herkese düşen bir sorumluluktur.
Sonuç olarak, 4 yaşındaki çocuğa aile içindeki bireyleri tarafından uygulanan şiddet, sadece olayın kendisi için değil, toplum için de önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Toplumun her bireyinin, bu tür durumların önlenmesi noktasında duyarlı olması ve konuya karşı mavi gözle bakması gerekmektedir. Ebeveynlerin sorumluluğu, bildikleri gibi değil, her zaman daha dikkatli bir tutum sergilemeleri gerektiği gerçeğinden geçiyor. Bu olayın yürek burkan hikayesinin daha fazla detayının açığa çıkması ve bu gibi durumların bir daha yaşanmaması için dikkatli olmak şarttır.